- bütün olarak
- bitûnî
Türk-Kürt Sözlük. 2013.
Türk-Kürt Sözlük. 2013.
bütün bütüne — zf. Bütün olarak, tamamıyla Gönlümü yararak bütün bütüne / Benzedim sararmış yaban gülüne. F. N. Çamlıbel … Çağatay Osmanlı Sözlük
yekpare — sf., Far. yek + pāre 1) Bir parçadan oluşan, tek parça, bütün Pencerelerin karşı duvarı yerden tavana kadar yekpare aynayla örtülüydü. C. Uçuk 2) zf. Tek parça olarak, bütün olarak Tarih, yekpare görülecek, topyekûn sevilecek yahut da nefret… … Çağatay Osmanlı Sözlük
bireşim — is. 1) Parçaların veya ögelerin bir araya getirilip bir bütün olarak birleştirilmesi 2) Bu biçimde oluşan bütün 3) fel., kim. Sentez … Çağatay Osmanlı Sözlük
evren — is., gök b. 1) Gök varlıklarının bütünü, kâinat, cihan, âlem, kozmos Eski yorumcular daha ileri gitmiş, evrenin yaratılmasında ve doğanın kurallarında bile matematik bir öz bulmuşlardır. H. Taner 2) Düzenli ve uyumlu bir bütün olarak düşünülen… … Çağatay Osmanlı Sözlük
tulum — is. 1) Bazı yiyecek ve içecekler için koruyucu kap olarak kullanılan, önü yarılmadan bütün olarak yüzülmüş hayvan derisi 2) Gövdesi bu deriden yapılmış üflemeli çalgı, gayda Ben zatınıza tulum şişirmesini öğreteyim, siz de bana kemançeyi öğretin … Çağatay Osmanlı Sözlük
bağlam — is. 1) Deste 2) Herhangi bir olguda olaylar, durumlar, ilişkiler örgüsü veya bağlantısı, kontekst Uygarlık bağlamında Batı ve Doğu diye bir ayrım yapılmamakta bir bütün olarak düşünülmektedir. A. Cemal 3) db. Bir dil birimini çevreleyen, ondan… … Çağatay Osmanlı Sözlük
batarya kutusu — is., tek. Bataryanın bütün olarak taşınmasını sağlayan sandık … Çağatay Osmanlı Sözlük
hâkim — sf., Ar. ḥākim 1) Egemenliğini yürüten, buyruğunu yürüten, sözünü geçiren, egemen Arkasında yavaş fakat çok hâkim bir ses işitmişti. A. Gündüz 2) Başta gelen, başta olan, baskın çıkan 3) Duygu, davranış vb.ni iradesiyle denetleyebilen (kimse) Bir … Çağatay Osmanlı Sözlük
imambayıldı — is. Bütün olarak kızartılmış ve ortası yarılmış patlıcanın içine soğan, sarımsak ve domatesli iç konularak yapılan zeytinyağlı yemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
prefabrikasyon — is., Fr. préfabrication Ev, gemi vb. şeylerin önceden hazırlanmış bir plana göre, bir bütün olarak birleştirilmesi yöntemi … Çağatay Osmanlı Sözlük
serapa — zf., esk., Far. serāpā Baştan başa, bütün olarak İniverdik uyumuşların önüne karadan gemilerle / Kesildiler serapa nur, serapa hayret. F. H. Dağlarca … Çağatay Osmanlı Sözlük